i think i talked so much yesternight, a lot was uncovered. it felt like getting naked for the first time, thinking about what will she think, would she like, or get intrigued or anything. from #int 28.7.24 istanbul

yolda yürürken dahi en basit sebepten ölmek mümkün. her şey o kadar geçici ki. ve saçma. insanların aklına takılıp gidiyorsun. üzülüyorum. sinek ısırığından farkımız yok 14.07.24 istanbul

döngü

temmuz ayında haftanın 5 günü metroyu kullanıp, 30 dakikada 15 istasyondan geçip belediyeye varacağım. sabahları uykulu akşamları yorgun olsam dahi insanları incelerken buluyorum kendimi. yargılamadan fakat merak ediyorum. ne yapıyorlar, neler oluyor diye. bugün metrodayken karşıma bir kadın oturdu, orta yaşlı, konsept gereği beyaz yakalı birisi. çantasından kocaman isaac asiimov kitabı çıkardı, onu okumaya başladı. kitap okuma oranları bu kadar düşükken kadının asiimov romanı okuması şaşırtıcı bir detaydı. kadın kitabın son sayfalarındaydı, ben ise tam karşısında yiğin yavuz’un nabokov - solgun ateş’ine yazdığı giriş metnini okuyordum yani döngüsel bir epizot. sonra, son istasyona geldik. ben çıktım, hızlı hızlı durağa geldim, trafik vardı, bekledim, bekledim. otobüs geldi, binerken asiimov okuyan kadını yine gördüm, benim otobüsüme bindi. ben garipsedim tabi, sonra bizim mahallede indi, yine her şey döngü. kitap okumak ilginç bir şey. 05.06.24 istanbul

hello world 8.7.24 istanbul